Üniversite öğrencileri Abdullah Caniş ve Onur Irmako, kurdukları “Blazar” isimli yazılım firmasıyla, gençlerin neler başarabileceklerine somut örnek oldular
Üniversite öğrencisi iki gencin, daha lise yıllarında, AB Uyum Yasaları çerçevesinde 17 yaşında iken kurdukları “Çocuk Derneği” ile başladıkları yolculuk, bugün “Blazar Yazılım ve Reklam” firmasıyla devam ediyor. Abdullah Caniş ve Onur Irmako isimli üniversiteli gençler, bugün kurdukları yazılım firmasıyla adlarından söz ettiriyorlar. Yola çıkış öykülerini gazeteniz Egemen’e anlatan girişimci gençler Caniş ve Irmako, dünyanın bugün yazılıma döndüğüne dikkat çektiler.
Deneyim kazanmak için dernek kurarak yola çıktıklarını belirten Abdullah Caniş ve Onur Irmako, bu süreçte birçok proje geliştirdiklerini dile getirdiler. Hazırladıkları turizm projesinin marka tescilini aldıklarını ifade eden Caniş ve Irmako, daha sonra ticarete atılmak amacıyla yazılım ve reklama yöneldiklerini vurguladılar.
Blazar Yazılım ve Reklam olarak, gençlere örnek olmak istediklerini, gençlerin neleri başarabildiklerini kanıtlamanın hedefinde olduklarına dikkat çeken Caniş ve Irmako, “Adana’nın gençlerine biraz ilham kaynağı olabilir miyiz, bunun derdindeyiz” diye konuştular.
Yazılım alanında bugün Hindistan’ın ön plana çıktığını anlatan genç girişimciler Abdullah Caniş ve Onur Irmako, Blazar Yazılım ve Reklam firmasına bugün yurtiçi ve yurtdışından yoğun talep geldiğini ifade ettiler.
Firmaların yazılımdan, sosyal medya reklamlarına kadar her türlü taleplerini karşıladıklarını anlatan Caniş ve Irmako, ancak Adana’nın bu konuda biraz geride kaldığını dile getirdiler.
Caniş ve Irmako, şöyle devam ettiler
“Bizim ilk baktığımız nokta sizin ne yaptığınız? Sizin bizim ne yaptığımızı öğrenirken biz de aslında sizin ne yaptığınızı öğreniyoruz. Çünkü burada önemli olan sizi öğrendikten sonra sizi hangi hedef kitlesine sunmamız lazım. Egemen Gazetesi okuyucuları kimlerdir? Hangi yaş aralığına hitap eder? Bunu bizim bir çalışmamız lazım ki biz size dijitalde yardım ederken doğru hedef kitlesine ulaşalım. Instagram ya da sosyal medyayı direkt biz girelim. Paylaşım yapalım. Biz bunu anladıktan sonra sizin içerikler nasıl olmalı? Sizin gazetede yaptığınızı biz dijitalde yapalım. Yani bir manşet yazısı, dikkat çekici bir şey olması lazım insanlar için. Görselin ona uygun olması lazım. Mesajın ona uygun olması lazım. Ve kullanılan yazının altındaki etiketler çok önemli ki sizi ücretsiz bir şekilde hedef kitlenize ulaştırıyor. Yani bunların detaylarını çalışmamız lazım. Hani daha sonra sizin elinizde eğer fotoğraf ve video varsa bunları talep ediyoruz. Elinizdeki videolar, fotoğraflar uygun değilse biz bunların üretimine girişiyoruz. Sizin ihtiyacınız nedir? Bunu çalışıyoruz üstüne. Daha sonra aylık olarak kaç tane çıkıyorsa bunun bir planı yapılıyor. Sonra diyoruz ki sizin dijital stratejiniz budur. Bunu uygularsanız bir iki ayın sonundaki analizlere bakarak daha sonraki aylarda neler yapılabileceğini görebiliriz. Yani genel sosyal medya işinde böyle çalışıyoruz”
Blazar Yazılım ve Reklam sahipleri Abdullah Caniş ve Onur Irmako, açıklamalarını şöyle tamamladılar:
Artık doğru cevapların verilmesinden ziyade doğru sorulan soruların önem kazandığı bir dönemdeyiz. Hani biraz da felsefede önemli olan verdiğin cevaplar dışında sorduğun ve sormaya cesaret edebildiğin sorulardır ya dünya da yapay zeka ile bu noktaya geldi. Yapay zekaya doğru soru sormak, onu işlevsel kullanmamıza yaramakta. İnsanlar artık sorularının ve sorunlarının cevabını bulmak için fazla uğraşmıyor. Yapay zekaya doğru soruyu yönlendirdiğin zaman zaten cevap çıktısını sana veriyor. Öyle bir döneme geldik. Yani ne aradığını bilmem lazım çok fazla kaynak var. Senin neye ihtiyacın var? Bunu belirlemen lazım, onu belirledikten sonra da bununla ilgili ne yapabilirim? Birincisi hırsın olmak zorunda. Merak olmak zorunda. Ve öğrenebilmeyi öğrenmek, daha felsefi konuşayım; öğrenebilmeyi öğrenmek çok önemli. Çünkü teknoloji baş döndürücü hızda gelişiyor, onu öğrenebilme kapasitesi olması lazım. Yoksa geride kalırız. Evet şöyle tabii iş eninde sonunda bizde bitiyor. Çeşitli kurum ve kuruluşların desteklerinin az olması, teknik imkanlarının yeterli olmaması gibi problemler de var evet fakat artık herkesin cebinde bir mobil telefon var ve teknolojiye ulaşmak gerçekten kolay. “Ben de girişimci olmak istiyorum, kendi işimi yapmak istiyorum fakat” diye başlayan cümlelerle suçu başkasına atmak gerçekten kolayımıza geliyor. Başarılı olmak isteyen herkesin konfor alanından uzaklaşması Bunu aşamadığımız sürece başarılı sonuçları bekleyemeyiz. “Burada önemli olan imkan değil önemli olan hırs ve öğrenme merakı”